Son zamanlarda suda doğum oldukça revaçta bir doğum şeklidir. 1803 yılları arasında tesadüf eseri Fransa’da ortaya çıkan bu yöntem sayesinde bebekler için çok daha sağlıklı bir doğum gerçekleştirilmektedir. Zamanla diğer ülkelere yayılan ve bir çok annenin tercihi olan suda doğum şimdiden bütün anne adayların bir numaralı tercihlerinin arasındadır..
Suda doğum olayı; sancılı olan ve doğumu uzun süren bir anne adayının sıcak su dolu küvete girerek sancılarını ve acılarını dinmesine şahit olması ile gelişmeye başlamıştır. Ve o günden itibaren klinik olarak hastanelerde uygulanmış, anneler arasında dilden dile yayılarak diğer farklı ülkelere de kısa zamanda yayılmıştır.
Suda doğum, diğer doğum şekillerine göre daha sağlıklı ve daha az sancılı olması nedeniyle anne adayları tarafından daha çok tercih edilmektedir. . Doğum esnasında acıları çok daha aza indirerek, doğumun kolaylaşmasını çokça sağlamaktadır. Su içinde doğum esnasında anne adaylarının iyice gevşemesine kan akışının hızlanmasına bu sayede rahim ağzının acısız bir şekilde genişleyip bebeğin daha rahat çakmasına ayıca oluşabilecek rahim yırtıklarının önlenmesine faydalar sağlamaktadır. Bu sayede anne adayı doğum sonrası karın veya kasık sancılarını çekmesini de engellemektedir. Suda doğum, anneler için faydalı olduğu gibi bebekler içinde faydaları vardır, bebek 9 ay boyunca anne kanında su dolu haznede geliştiği için normal doğumlarda bebek çok fazla değişiklik yaşamaktadır. Suda doğum bu değişikliklerine en aza indirgenmesi ve bebeğin daha az ağlaması için güzel bir yöntemdir.
Suda doğumun en önemli yararlarından biride doğum süresini 3-4 saat kısaltılmış olmasıdır, sıcak su anne adayının kan akışını artırdığından bebeğe oksijen gitme oranı fazlalaşır ve böylece daha sağlıklı bir doğum gerçekleşir. Suda doğum yapılmasının bir sebebi bebeğin doğum esnasında ciğerlerinde bulunan suyu daha kolay atmasıdır.
Suda Doğum Hangi Durumlarda Tavsiye Edilmez?
Anne adayları, bu yönteme karar verdikleri gibi, ilk başta hekim kararı ile olmalıdır. Anne adaylarının cinsel bölgelerinde mantar, iltihap ya da açık yara gibi durumlar bulunduğunda suda doğum yapılmaması gerekmektedir. Bebeğin doğuma yakın aşırı kanama veya benzeri durumlarda karşılaşan anne bireyleri için suda doğum uygun görülmemektedir, ayrıca erken doğum olasılığı olan anne adayları içinde tavsiye edilmemektedir.
Sakat riski taşıyan bebekler için, gebelikte zehirlenme riski taşıyanlar, astım, diyabet gibi rahatsızlıkları bulunan anne adaylarında bu doğum yöntemi hekimler tarafından tavsiye edilmemektedir ve ayrıca oksijen azlığı yaşayan, kalp atışı düzensiz olan bebekler için suda doğum yöntemi uygulanmamalıdır. Bazı riskler taşımaktadır.
Suda doğum, uzman hekimler tarafından gerçekleşmesi gerekmektedir, havuzun veya su dolu küvetin çok temiz ve dezenfekte olmasına dikkat edilmelidir. Dikkat edilmediği takdirde anne ve bebek için mikrop kapma olasılığı yüksektir. Suyun sıcaklığına dikkat edilmeli, en fazla 37 derece olmalıdır ve doğum süresince suyun derecesi kontrol edilmelidir. Bebeğin nefes alış verişin düzenli olup olmadığını kontrol etmek içinse kalp monitörü doğumdan sonra hazır bekletilmektedir. Anne adayına bunun için özel hazırlanmış elbise veya kıyafet giydirilir. Doğum başladığı andan itibaren annenin tansiyonu her zaman ölçülür ve bebeğinde düzenli kalp atışı kontrolü için, kalp monitörü tarafından takip edilir.
Doğum bittikten sonra diğer yöntemlerdeki gibi anne ve bebek sudan çıkartılır ve masaya yatırılır. Anne ve bebeğin ne kadar kanaması olduğu bir müddet gözlemlenir ve daha sonra buna göre müdahalelerde bulunulur. Bebek ve annenin gerekli olan tahliller yapılır. Mikrop veya herhangi bir olumsuz durumda erken müdahale edilerek anne ve bebek için olası tehlikelerden kurtarılır.